Fotoğrafta Arka Plan ve Küçük Müdahaleler

Fotoğraflanacak objenin, ilgi merkezi olmasını sağlamak, fotoğraf dilini etkin bir şekilde kullanabilme becerisi gerektirir. Arka planın sade bir yapıya kavuşturulması ve anlatımı destekleyici noktaya taşınması ise fotoğrafın yapısal özelliklerini kullanarak elde edilir.

Makyajla gelen fotojeniklik
Pil ömrünü artırmanın yolları
Sokak fotoğrafçısı adaylarına notlar…

Yazı ve Fotoğraflar: Oktay Çolak

Fotoğraflanacak objenin, ilgi merkezi olmasını sağlamak, fotoğraf dilini etkin bir şekilde kullanabilme becerisi gerektirir. Arka planın sade bir yapıya kavuşturulması ve anlatımı destekleyici noktaya taşınması ise fotoğrafın yapısal özelliklerini kullanarak elde edilir.

Fotoğrafta, obje-fon ilişkisi kurulurken, birkaç noktaya özen göstermek şarttır. Objenin rengi ile fonun renginin uyum içinde olması, ilk sırada gelir. Fotoğrafta obje-fon ilişkisi kurulurken, iletilmek istenen mesaj devreye girer. Mesajın izleyici tarafından algılanabilmesi, obje-fon uyumu ile gerçekleşirken, zaman zaman da obje-fon kontrastlığı kullanmayı zorunlu kılar. Obje-fon kontrastlığımı kurmak ise değişik yollarla elde edilebilir. Renk kontrastı, ışık kontrastı ve konu kontrastını ilk akla gelenler olarak sıralamak mümkündür. Mesajın uyum etkisinde yansıtılması söz konusu olduğunda da, obje-fon renk uyumu kullanımı, ışığın dengelenmesi ve mekanın obje ile barışık olması yolları seçilebilir.

Obje-fon ilişkisi kurulurken dikkat edilmesi gereken bir değer nokta da; fonun anlatımda direkt bir etkisinin olup olamayacağına karar vermektir. Fotoğrafta, mekan kavramı, anlatıma katkı sağlaması adına zaman zaman kullanılır. Bu yöntemi birçok fotoğrafçının sıkça kullandığına şahit olmuşsunuzdur. Zaman zaman da objenin mekandan soyutlanarak, tek başına fotoğraflandığı gerçeği ile karşılaşmışızdır. İşte bu noktada, fotoğrafçı, obje-fon ilişkisini de hangi yolu seçeceğine daha deklanşöre basmadan karar vermeli ve mesafeyi ona göre ayarlamalıdır. Objenin fona olan uzaklığı anlatımı desteklemesi adına da ayarlanabilir. Bazı fotoğraflar fondan destek alarak güç kazanırken, bazılarında ise fonun iyece devre dışı bırakılması istenebilir. Fonun daha etkisiz olması istendiği zamanlarda, sınırlı alan derinliğini yöntemleri kullanmak doğru bir seçim olacaktır.

Obje-fon ilişkisi kurulurken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da aydınlatma oranlarıdır. Işık, özelliği gereği cisimleri görünür kılar. Işığın cisimleri görünür kılması fotoğrafın var olması anlamına gelir. Ama bu durum, etkili fotoğraf için tek başına yeterli değildir. Yani, bir objenin görünüyor olması yetmez, aynı zamanda etkili bir ışık ile aydınlanıyor olması iyi fotoğrafa ulaşmak için temel zorunluluktur. Karmaşık bir fon kullanılarak çekilen fotoğraflarda, ilgi ister istemez objeden çok fondaki karmaşaya doğru kayar. Böyle bir ortamda fonun etkisini azaltmak, obje üzerindeki ışığın, fona oranla daha yüksek seviyede olması ile sağlanabilir. 

Doğal ışığı kullanarak yapılan çekimlerle, stüdyo ortamında yapılan çekimler kıyaslandığında, stüdyo fotoğrafçılarının fon konusunda çok daha şanslı oldukları kolayca görülür. Stüdyo ortamında değişik fonlar kullanarak istenilen renge ulaşmanın yanında, aydınlatma oranlarını değiştirmek de gün ışığı ile karşılaştırıldığında çok daha kolay olduğu sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, objenin yer değiştirme kolaylığı, fona yaklaştırılması ve uzaklaştırılması da doğal ışık ortamı ile kıyas edilemeyecek oranlarda kolaydır. Stüdyo ortamında, obje–mekan ve obje–fon ilişkisini kurmakta daha düşük oranda efor sarf etmeyi gerektirir. Bu durum, aynı zamanda, fotoğrafçının obje için kafasında canlandırdığı dünyanın fotoğrafa yansıması anlamına gelir. Buna benzer sahneleri doğal ışık altında da gerçekleştirmek, stüdyo kadar kolay olmasa da imkansız değildir. Daha fazla uğraş ve özen göstermeyi gerekli kılar.

Günümüz teknolojisinde fotoğraf işlemeye imkan veren programlar bu noktada fotoğrafçıların hayatına girerek, inanılmayacak derecede kolaylıklar sağlar. Bunun sonunda da fotoğraf, daha etkili bir anlatıma kavuşturulmuş olur. Asıl olan, fotoğrafçının ne istediğinin bilincinde olması ve bu programlarla olayı hangi noktaya kadar taşıyabileceği bilincine ulaşmış olmasıdır.

Teknolojiden yararlanarak fotoğraflarımıza küçük müdahaleler ediyoruz. Konunun özüne dokunmadan, gereksiz gördüklerimizi kadraj dışına itiyor, renklerle, kontrastla ve zaman zaman da küçük temizlemelerle fotoğrafa daha iyi bir yapı kazandırmış oluyoruz. Çekim esnasında yanımızda taşıdığınız siyah veya değişik renklerde fonları, fotoğrafını çektiğiniz objelerin arkasına yerleştirmemiz ve daha sonra deklanşöre basmamız mümkün iken, bu yolu seçmeyip, fonu daha sonra sadeleştirme yöntemini kullanmış olduk. Kurdukları fonlar önünde, insanları durdurarak fotoğraf çeken birçok fotoğrafçı biliyoruz. En son duyduğum ve çok beğendiğim çekim ise; Kırkpınar yağlı güreşlerinde bir Japon fotoğrafçının, yanal ışık alan bir kapı girişine, gri fon bezi koyarak güreşçileri fotoğraflamasıydı. Önemli olan fotoğrafçının ne anlatmak istediğin iyi bilmesidir. Belki de gri bir fon, çekim gerçekleştirildikten sonrada yapılabilirdi. Fotoğrafçı böyle bir yol seçme yerine, direk olarak çekim anında olayı bitirmeyi daha uygun buldu. Her ne kadar fotoğraf işleyen programlar bize çok büyük kolaylık sağlıyorsa da, fotoğrafın çekim ananda doğru fotoğrafa ulaşmış olması en doğru yoldu. Ama bu konuda küçük müdahaleleri bile yapmayacak kadar radikal düşünenlerden değilim.

Çocuk fotoğrafı çekerken üzerinde durulması gereken en önemli nokta; çocuğun yüze yansıyan coşkunun, değişime uğratılmadan, yakalanabilmesidir. Yetişkin insanlara kıyasla, çocuklar, fotoğraf makinesi karşısında daha doğal davranış sergilerler. Bu durum fotoğrafçılar için avantaj olarak görülürken, diğer taraftan, çocukların hızlı değişime uğrayan hareketleri ise işi zaman zaman daha zor noktalara taşır. Yüz ifadesi fotoğraf için çok önemlidir. İfadenin doğal olduğu bir anda fotoğrafçı deklanşöre basma eğilimi gösterir. Bazı zamanlar doğru ifadeyi yakalama adına, fotoğrafın diğer elemanları göz ardı edilir. Fonda istenmeyen objeler, yüz ifadesini yakalama avcılığının doğal sonucu olarak karşımıza sıkça çıkar.

Fotoğraf- 1’de karlı bir kış günü, soğuk havanın itici gücüne karşı, çocuk olmanın verdiği heyecanı yaşayan ve tadını çıkartan bu küçük hanımla karışlaşıyoruz. Fonun çok uygun olmadığını fark etmemize rağmen deklanşöre basıyoruz. Alan derinliğini kullanarak arka planda ki demir parmaklıkların etkisini azaltmaya çalışmış olsak da yeterince başarıya ulaşamadığımız fotoğraf –1 ile fotoğraf –2’nin kıyasında net bir şekilde gözüküyor. Belki de çocuktan, bize doğru bir iki adım atmasını istesek bu etkiyi çok daha net bir şekilde fotoğrafa yansıtabilirdik. O zaman da çocuğun yüzündeki bulunan sevinç ve heyecanın yerini, ne tür bir ifadenin alacağı ise bizim için bir sürpriz olurdu.  

1 ve 2 - Fotoğrafta Arka Plan ve Küçük Müdahaleler

Fotoğraf-1’den fotoğraf-2’ye geçerken yapılan müdahaleler.

1- Fon Temizlendi: Fotoğrafta-2’de net bir şekilde kendini gösteriyor. Arka planda bulunan demir parmaklıklar photoshop programı kullanılarak yok edildi. Doku taşıma aparatı ile, parmaklıklar kapatacak şekilde doku transferi yapıldı. Lokal bölgelere yapılan bu müdahalelerde fonun mevcut doğallığını bozmamaya özen gösterildi. Sonuçta, çocuk gerçekten fotoğraflandığı fonun önünde durmaya devam ederken, fotoğraf-1’de fona kayan ilginin, azaltılarak çocuğun yüzünde toplanması sağlanmış oldu.

2-Netlik artırıldı: Bu yazıdaki fotoğrafların tamamı filme çekilmiş olup, daha sonra tarayıcı yardımı ile bilgisayara ortamına aktarılmıştır. Böyle aktarımlarda bir miktar netlik kaybı oluşuyor ve her fotoğrafa bir miktar netlik artırımı vermemizi gerektiriyor. (Bu çalışma için yaklaşık olarak şöyle bir netlik artırımı oranı seçildi. Filtre, Sharpen, Unsharp Mask, Amount = 70 / Radius = 1.5 / Theshold = 0 )

3-Renklere Müdahale Edildi: Fotoğraf–1 ile fotoğraf–2 kıyas edildiğinde, renk olarak fazla bir değişimin yapılmadığı kolayca görülüyor. Sadece yüzdeki kırmızılık, soğuk havanın da etkisi ile çok fazlaymış gibi hissediliyordu. Image, Adjustments, Colour Balance, yardımı ile kırmızının etkisi bir miktar azaltılmış oldu.

4-Kadraj düzeltildi: Kadraja çok az oranda müdahale edilerek küçük bir bölüm fotoğrafın dışına atıldı. Çok düşük oranda yapılan bu değişiklik, iki fotoğrafa bu gözle bakılması durumunda kolaylıkla görülmektedir.

3 ve 4 - Fotoğrafta Arka Plan ve Küçük Müdahaleler

Fotoğraf-3’den fotoğraf-4’e geçerken yapılan müdahaleler.

1-Fon Temizlendi: Fotoğraf-3 ile fotoğraf-4 kıyas edildiğinde, fona yapılan müdahale dışında neredeyse başka bir müdahalenin yapılmadığı görülüyor. Aslında, bu fotoğrafı çekerken fonun rengi ile kızın giydiği elbisenin renk uyumunu kullanmak istemiştik. Bu uyumun yandan, parmaklıkların önünde duran bir kızın, yaşı dolayısı ile iç dünyasındaki karmaşanın parmaklıklar yardımı ile dışa vurumu arasında bağ kurulmaya çalışılmıştı. Biz bugünkü sayımızda sade fon konusunu ele aldığımız için, fondaki demir parmaklıkları kırıp yok ediyor, arka planı bilinmez karanlıklara dönüştürüyoruz. Hangisi daha iyi tartışmasından öte, ne anlatmak istiyoruz konusu üzerinde durmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

2-Netlik artırıldı: Netlik artırımı her fotoğraf için aynı oranda olamaz. Baskı boyutuna ve fotoğrafın çekim kalitesine göre bu oran değişir. Ama biz dergide yayınlanacak oranda düşündüğümüz için bu oranları yüksek tutmamaya özen gösterdik.

3-Kadraja müdahale edilmedi. Çekim esnasında yeterince özen gösterildi düşüncesi ile fotoğrafın kadrajını yeniden düzenlemeye gerek duymuyor olduğu gibi bırakıyoruz.

4-Renklere müdahale edilmedi. Fotoğraf-3 ile fotoğraf-4 kıyas edildiğinde renklerle hiç oynanmadığı görülüyor. Çekim anında doğru bir filmi kullanmanın yanında, doğru pozlandırma ve iyi bir banyo, gerçeğe yakın renklere ulaşmamızı sağlar. Böyle bir uyum sonunda, çoğu zaman ayrıca renk yapmaya gerek kalmaz.

5 ve 6 - Fotoğrafta Arka Plan ve Küçük Müdahaleler

Fotoğraf-5’den fotoğraf-6’ya geçerken yapılan müdahaleler.

1- Fon Temizlendi: Fotoğraf-5 ile fotoğraf-6 kıyas edildiğinde ise, arka plandaki değişiklik kolaylıkla görülüyor. Aslında aynı binanın, tek renk duvarının önünde çekilen bu fotoğrafta, ışığın etkisi ile fon, iki renk olarak fotoğrafa yansımış. Gösterge bilimi çerçevesinde bu iki fotoğraf ele alındığında, fotoğraf-5’de adamın daha aydınlık bir fona denk gelmesi, ata erkil toplumlarda erkeğin dominantlığı ile rahatlıkla örtüştürülebilir. Net alan derinliği kullanılarak, kısmen flu olarak kaydedilen eşin ise daha koyu bir fon önünde oluşu ise, bu tür toplumlarda ki kanının resesif oluşunu yansıtıyor şeklindeki açıklamalar çok da anlamsız olmaz. Ama biz photoshop yardımı ile fotoğrafı günümüz kadın erkek eşitliği çerçevesine taşıyor ve fonundaki bu kontrastı ortadan kaldırıyoruz. Sağ bölgedeki fondan alınan dokular aydınlık bölgeye taşınıyor ve fon tek düzey bir yapıya kavuşturulmuş oluyor.

 2-Netlik artırıldı: Fotoğraf-5’de ki netlik oranı diğer fotoğraflardan biraz daha fazla artırılarak daha keskin bir noktaya ulaştırıldı.

3-Kadraja müdahale edilmedi. Çekim esnasında yeterince özen gösterildi düşüncesi ile bu fotoğrafın da kadrajına müdahale etme ihtiyacı duymuyoruz.

4-Renklere müdahale edildi. Fotoğraf-5 ile fotoğraf-6 kıyas edildiğinde renklere bir miktar müdahale edildiği görülüyor. Kırmızının etkisi bir miktar azaltılarak daha doğru renklere ulaşıldı.

7 ve 8 - Fotoğrafta Arka Plan ve Küçük Müdahaleler

Fotoğraf-7’den fotoğraf-8’e geçerken yapılan müdahaleler.

1- Fon Temizlendi: Fotoğraf-7’nin arka planındaki dikey beyaz şeritler, ön planda yoğunlaşması gereken ilgiyi azaltıyordu. Türk kültürünün bir parçası olan kahve yaşamından elde edilen bu enstantane, büyük bir oranda mekandan soyutlanarak çekilmiştir. Fotoğrafta, iç mekan çekimi olduğunu doğrulayan neredeyse hiç bir ipucu yok. Kapı önü sohbetlerinden bir sahneymiş gibi de yorumlamak mümkün. Yanal ışığın etkili kullanımının yanı sıra, adamların aynı noktaya doğru bakışları, faydalı bir paralellik arz ediyor ve fotoğrafa olumlu yansıyor. Beyaz şeritlerin doku taşıma yöntemi ile yok edilmesi sonunda, elde edilen fotoğraf-8’in çok daha sade bir yapıya kavuştuğu ise hemen göze çarpıyor.

2-Netlik artırıldı: Netlik artırımı, fotoğraf-2 ve fotoğraf-4 ile aynı oranda yapıldı.

3-Kadraja müdahale edilmedi. Çekim esnasında yeterince özen gösterildi düşüncesi ile bu fotoğrafın kadrajına da müdahale etmiyoruz.

4-Renklere müdahale edildi. Fotoğraf-7 ile fotoğraf-8 renk adına kıyas edildiğinde, fotoğraf-8’in renk doygunluğunun daha düşük olduğu ve baskın kırmızı hakimiyetinin azaltıldığı kolaylıkla görülüyor.

5-Kontrast düşürüldü. Fotoğraf-7’de gölge bölgelerin daha koyu olduğunu görüp, koyu bölgeleri bir miktar açılarak, kontrast az da olsa düşürüldü. Özellikle soldaki kişinin yüzü incelendiğinde bu değişim daha net bir şekilde görülmektedir.

YORUMLAR

WORDPRESS: 3
  • çok 12 yıl

    çok oynamayın dostum fotolarla, sen çekerken işi bitireceksin.çektikten sonra ne işe yarar fotoğrafla oynadıktan sonra.

  • oynanmamış fotoğraflar yeterince başarılıymış. mudahale istemiyormuş….

  • Özlem 5 yıl

    Forografcıların arka fonu asmak için kullandığı demir cubukşarın bir adı varmı ?

  • Mehmet 3 yıl

    Fotoğrafla oynamaya gerek yok ki. İşi çekimde bitireceksin. Her yer stüdyo, herkes model, sen fotoğraf çekerken dünya sadece senin etrafında dönüyor zaten!