Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

28 ülkeden 127 galerinin yer aldığı, ayrıca onlarca sergi, panel ve etkinliğin düzenlendiği Paris Photo izlenimleri...

Full Frame Aynasız!
Otomatik Netleme Noktaları
Kağıdı Çöpe Dönüştürmek

Yazı ve Fotoğraflar: Mehmet Ömür

Covid-19 pandemisi nedeniyle 2020 yılında iptal edilen Paris Photo Fotoğraf Fuarı bu yıl 12-14 Kasım tarihleri arasında sanki geçen kara yılın intikamını alırcasına görkemli geçti. Fotoğraf Dergisi’nin bu yıl da akreditasyon alması ayrıca hoşumuza gitti. Her yıl Grand Palais’de yapılan bu fuar, binanın yenileme çalışmaları nedeniyle kapandığı için Champ de Mars’ta kurulan geçici Grand Palais’de yapıldı. 28 ülkeden 127 galeri fuarın omurgasını oluşturdu. Diğer iki ana sektörden birincisi “Curiosa” adı altında sektör olup yıldızı yükselen fotoğrafçılara ayrılmıştı. Diğeri de bu fuarın olmazsa olmazı yayıncılık sektörüne ayrılmıştı. Fuarın yönetici başkanı Florence Bourgeois bu sektör için fuarın DNA’sı tanımını yaptı. 9 ülkeden 30 yayıncı fuarda yerlerini almışlardı.

06 yayincilik IMG 1440 - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Gerçekten de fotoğraf kitapseveri olarak zamanımın büyük bir kısmını kitapları inceleyerek geçirdim. Ed Kashinin “Abandoned Moment” adlı son kitabını kendisine imzalattım. New York’da bir tam gün sokaklarda dolaşıp fotoğraf çektiğimiz o sıcak yaz gününü konuştuk. Bu alanda “Artist Talk” bölümünden seçilmiş ve kitabı çıkmış sanatçılarla röportajlar yapılıyor ve kitaplarının tanıtımı isteniyordu. Burada bir Türk sanatçısı Cemre Yeşil Gönenli ile karşılaşmak, tanışıp konuşmak hoş oldu. Akıcı İngilizcesiyle yeni çıkan ve PHotoESPAÑA’da ödül alan “Hayal ve Hakikat” adlı kitabını ve diğer kitabı “Double Portrait”i tanıttı.

03 Hayal ve Hakikat - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Hayal ve Hakikat

Ana sektörde ağırlık üçte birle oranla Fransız galerilerine ait olsa da Amerikan galerileri de Fransızların yarısı kadar bir yere sahiptiler. Tabii ki fotoğraf sanatının çok sevildiği İngiltere, Almanya ve diğer ülkeler de değişik sayıda galeriyle katılmışlardı. Fotoğraf sanatı tarihçisi İsviçre’deki Le Locle Müzesi Müdürü Nathalie Herschdorfer 30 kadın fotoğrafçı seçerek ELLES X Paris-Photo adlı bir etkinlik yarattı. Buraya Anna Atkins, Sally Mann, Dora Maar, Mary Ellen Mark, Orlan gibi önemli fotoğrafçıların yanında Ester Vonplon ve Mama-Diarra Niang gibi genç kadın fotoğrafçıları seçmeyi ihmal etmediğini anladık. Fotoğraf koleksiyoneri bazı önemli kuruluşların da sergilenen eserler arasından seçimler yaptıklarını gördük. Örneğin J.P.Morgan 1871 yılında New York’ta kurulmuş yatırım bankacılığı yapan bir  kurum. Çok önemli bir fotoğraf koleksiyonuna sahip. Paris Photo’da bu kurumun küratörleri 20 fotoğraf seçip bizim fuardaki önemli fotoğraflara konsantre olmamıza yardımcı oluyor.

genel IMG 1744 - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Fuar tüm zamanlara bir yolculuk niteliğinde… Roger Fentonun görülmemiş fotoğraflarını ve Irving Pennin işlerini hatta Richard Avedon’un çok sayıda çalışmalarını izlemek mümkün. Bernd ve Hilla Becher ikilisi de fotoğraf tarihini fuara taşıyan Alman ailesiydi. Objektif Alman fotoğraflarının bu efsane fotoğrafçıları çok sayıda izleyici buldu. Bu yılki fuarda bir yenilikle karşılaştık. Fuara katılamayan galeri ve izleyicileri bir araya getirmeyi amaçlayan bir site kurulmuş.  https://parisphoto.viewingrooms.com/fr/home/ adresinden fuardan sonraki günlerde de bu sanal sergiyi gezmek olası.

05 Tomasz Machcinski grs - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Bu yıl 10 tane solo sergi vardı ve bunların başında fuara damgasını vuran Tomasz Machcinski vardı. Brüt sanat üzerine uzmanlaşmış Christian Berst Gallery tarafından sergilendi. Tomasz Machcinski bize  fotoğraf meraklılarının bildiği Miroslav Tichy’nin bir başka versiyonu gibi geldi. Çok ilginç bir öyküsü var. Machcinski aslında savaş sırasında yetim kalmış bir teknisyen. Tomasz, Joan Tompkins adlı Hollywood artistinin kendisine imzaladığı fotoğraftan öylesine etkileniyor ki bu yıldızın kendi annesi olduğunu sanmaya başlıyor. Bu kafa karışıklığı 20 yıl sürüyor. Artistin annesi olmadığını anlamasından sonra bugüne kadar 22.000 tane kurgu otoportre çekiyor. Her türlü kılığa girdiği bu portreler 2019 da “Arles Buluşmaları”ndan sonra şimdi Paris-Photo’da sergilendi. Etkileyici bulduğumu söyleyebilirim. Cindy Sherman’dan 10 yıl önce bu seriyi yapmaya başlamış. Hem manken, hem yönetici, hem kostümcü, hem performans sanatçısı, hem de fotoğrafçı rolü üstlendiği portreleri binlerce izleyiciyi galeriye çekmeyi başardı. Bugün 80’li yaşlarını yaşayan sanatçının bu fotoğrafları bir kitap yapmak veya sergi açmak amacıyla yapmadığı tamamen kendisi için yaptığını anlıyoruz. Cindy Sherman’ın kendisinden esinlenmediği de kesin. Ama benzer düşünce tarzları var. https://christianberst.com/en/artists/tomasz-machcinski

EDWARD BURTYNSKY - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Edward Burtynsky

Sergiye damgasını vuran diğer fotoğrafçılar arasında Herbert List ve Omar Victor Diop var. Karsten Greve Gallery’nin sergilediği öldükten sonra unutulmuş son yıllarda yeniden keşfedilmiş Herbert List 40 kadar siyah beyaz fotoğrafıyla bizi Akdeniz’de yolculuğa çıkarıyor. 1930’lu Bauhaus yıllarının sürrealist ve klasisizm akımlarından etkilenen List, ışık ve kontrastın etkisindeki fotoğrafları bugün onbinlerce dolar ediyor. Omar Victor Diop, 40 yaşlarında Senegalli bir fotoğrafçı önce bir fotoğraf stüdyosuna çalışmaya giriyor. Daha sonra köklerini merak edip fotoğraflarına yansıtıyor. Paris Photo’ya da çevre sorunlarıyla ilgili işlerini getirmişler. Zaten bu yılın fuarına Machcinski kadar çevre sorunlarıyla uğraşan fotoğrafçılar da damgalarını vurmuşlar. Bunların da başında Michael Epstein geliyor. Çevre sorunlarıyla çok fazla mücadele edip sanayicileri kızdırdığı için başı beladan kurtulmuyor. BMW’den rezidans kazanan genç fotoğrafçı Almudena Romero da Act of Producing adlı çalışmasıyla pigment değişiklerini ve çevre sorunlarını irdelemeye çalışıyor. Çok duygusal bir seri oluşturmuş. Kanadalı Edward Burtynskynin bir fotoğrafı Christie’s de 9 Kasımda 20-30 bin Euro aralığında satışa konmuştu. Bu çevreye duyarlı sanatçının büyük format nefes kesen manzaraları izlemek büyük mutluluk kaynağı oldu. Başka bir mutluluk da Amerikalı ressam heykeltıraş Cy Twomblynin başka hiç bir yerde sergilenmemiş fotoğraflarını izlemek oldu. Tanıdıklardan Salgado, Araki, Don McCullin, Daido Moriyama, Helmut Newton, Walker Evans, Sophie Calle, Diane Arbus, Erwin Olaf ve William Klein da yolumuza çıktılar.

04 imagenation - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Fuarın diğer bir güzelliği de panelleri idi. Brüt sanat, müzik ve fotoğraf ilişkisi, sinema ve fotoğraf ilişkisi gibi konularda önemli otoriteler konularını derinlemesine irdelediler. Paris Photo demek bir mekanda fotoğraf fuarı demek anlamına gelmiyor. Geçtiğimiz yıllarda genç fotoğraf sanatçılarının sergilendiği Fotofever bu sene maalesef kurulmadı ama Paris’in çeşitli yerlerinde bir ay boyu sürecek muhteşem fotoğraf etkinlikleri devam ediyor. Luxembourg Müzesi’nde Vivian Maier retrospektif sergisi var.

04 Cihan Bektas imagenation4 - Fotoğrafın Beşiğindeki Fuar: Paris Photo

Cihan Bektaş

www.parisphotooff.com adlı kuruluş Imagenation Paris adlı bir sergi yapıyor. Sergilenen 84 sanatçıdan 1 tanesi Türk fotoğrafçısı. Cihan Bektaş, Melbourne’da yaşayan hava fotoğrafçılığı ve video ile uğraşan bir sanatçı. Paris Photo da başka Türk sanatçı ve galerilerini görememek bizi üzdü doğrusu. Türk fotoğrafçılığının dünya standartlarında güzel bir yerde durduğunu düşünen biri olarak üzüldüğümü söylemek istiyorum. Oysa iki yıl önceki fuarda birkaç galeri ve birkaç Türk fotoğrafçıyı izleyip mutlu olmuştuk. Dilerim önümüzdeki yıl daha geniş bir Türk fotoğraf sanatçısı ile karşılaşırız. Paris’in önemli semti Saint Germain de Paris-Photo döneminde galerilerinde fotoğraf sergilemeyi tercih etmiş durumda. Sonuçta olup olmayacağı son ana kadar belli olmayan bu dünyanın en önemli fotoğraf fuarı da zaman içinde uçup gitti. Sıra önümüzdeki yılın 25. Paris-Photo fuarını beklemeye geldi. Her yılın Kasım ayının  2. hafta sonu yapılan bu fotoğraf etkinliği gerçekten fotoğraf severler için bir şölen niteliğinde. Tüm sanatseverlere izlemelerini öneririz. Bunu önerirken de bu kadar galeri ve fotoğrafçı arasında kaybolmamak için sanat tarihçisi bir rehber eşlinde gezmeyi ihmal etmeyin derim. Bir başka lezzeti oluyor. Tekrardan katılabilme umuduyla diyerek bitiriyorum.

YORUMLAR

WORDPRESS: 0